16 Eylül 2010 Perşembe

Fatmagül'ün Suçu Ne?

Az önce seyrettim yeni bir Ay Yapım projesi olan Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinin ilk bölümünü... Aslında başından itibaren seyrettim diyemem. Ben kanalı açtığımda dizinin ilk saati çoktan bitmişti ama konusunu bildiğimden ve dizi izleyicisini +7 olarak gördüğümden, seyretmeye devam ettim... Neler olacağını tahmin ettiğim tecavüz sahnesine kadar... Sahnenin çekiminden, oyunculuktan, senaryodan, şundan bundan bahsetmek için geçmedim bilgisayarımın başına. Bir kadın olarak, tüm Fatmagüller adına, tüylerim diken diken seyrettim sahneyi... Ve dedim ki, madem artık bir blog yazarıyım, henüz hiç kimse benim farkımda olmasa da ben buraya hislerimle ilgili bir şeyler yazmalıyım. Madem, belki ileride, birkaç kişiye bile olsa ulaşma ihtimalim var, bu fırsatı kaçırmamalıyım...

Fatmagüller geldi aklıma... Tüm kadınlar... Erkekler karşısında her ne kadar okuyup "adam olarak" bir yerlere gelebilseler, kendilerini ispat edebilseler de, fiziki güç olarak erkeklerden her zaman zayıf olan kadınlar...

Şiddete, kapkaça, tartaklanmaya, tacize, cinayete, tecavüze maruz kalan kadınlar... Genç kızlar... Küçücük çocuklar... Nineler... Hatta en güçlü görünen iş kadınları bile... Umutsuz İş Kadınları... Bırakın tecavüze uğramayı, işyerinde gördükleri cinsel tacizleri bile bildirip şikayette bulunmayan üniversite mezunu, kendi ayakları üzerinde duran iş kadınları. Peki bu kadınlar neden ses çıkartmazlar? Kendilerine yapılanı, alınlarına sürülen leke olarak kabul ettiklerinden mi? Yoksa, mutlaka bir şekilde yapılan iğrençliğin yapılma sebebinin kendi suçları olduğunu düşünmeleri mi? Bunlar en çok tecavüz ve taciz gibi olaylar için geçerli gibi geliyor bana. Mesela, iş yerinde tacizi yapan ahlaksızın iğrençliğini örtbas etmek için, tacize uğrayan kişinin kıyafetlerinin tahrik edici olarak gösterilmesi gibi. Ya da tecavüze uğrayan kişinin. Bu ne demek? Benim böyle bir savunmayı ya da olguyu anlayabilmem mümkün değil ! Hiç bir zaman da olmayacak zaten. O zaman kadınlar, erkekler uçkurlarına sahip olamıyor diye kapansınlar. Erkekler rüzgarda uçuşmasından etkileniyor, kendilerine hakim olamıyor diye saçlarını kapatsınlar, başlarını örtsünler. Neden? E çünkü "erkek" rahatsız oluyor ! Sen de hatun olarak erkeğini, kendinden bile önde tutup ona göre hareket etmek, gerekirse kendi özgürlüklerinden feragat etmek zorundasın. Madem tecavüze uğramak istemiyorsun, o zaman geceleri sokakta gezmeyeceksin. Yoksa başına böööle kötü şeyler gelir işte, sen kaşınmışsın !

İşte, en uygar toplumundan en ilkeline, güçlü olan her zaman, güçsüz olanı ezer. O güçlüdür ya, istediği kadına sahip olur. Kadın istemiyorsa üstüne oturur; çığlık atıyorsa ağzını kapatır; çok ses çıkartıyorsa bir yumruk atıp bayıltır ama sonunda istediğini alır. Oysa bilmez ki doğada bile erkek, dişiye sahip olmadan önce ona kur yapar, kendini beğendirmeye çalışır. Kendisini seçtiğini açıkça belli eden dişiyle çiftleşir. Hayvanların erkeği bile, erkekler kadar hayvan olmaz yani. Tabii, benim sözüm kadınları döven, aşağılayan, tartaklayıp darp eden, tecavüz eden, ya da genel olarak bir şekilde kadınlara kötü davranan erkeklere...

Ama biliyor musunuz? Böyle davranan her erkek müsvettesine karşı yapabileceğimiz şeyler var. Asla çaresiz değiliz. Bu çağdışı insanları toplumdan uzak tutmak, kendi lekelerini, kendi alınlarına sürerek herkesin kimin gerçekte pis olduğunu gösterebilmek ve bunu yapan insanları yetkili mercilere şikayet edip, bunu başka insanlara da yapmalarını engellemek gerekir.

Bu şekilde iğrençliğe maruz kalmış biri, olur da bir gün, bu yazıyı okursa umarım başı dimdik, gerekli yerlere gerekli şikayetlerde bulunur ve erkeklerin böyle bir hakları olmadıklarını gösterir.

Fatmagüller'in Suçu Yok ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder