23 Eylül 2010 Perşembe

İşyerine Çalışmaya Değil, Koca Bulmaya Gelen Tikitoşlar

Kafalarında işyerine dair kurdukları denklem ancak "İş Hayatı = Koca Bulmak" ile sınırlı olanlardan nefret ediyorum... Tamam, belki de tam olarak nefret etmiyorumdur; çünkü bir taraftan benim de son şansım olduğunu düşünmüyor değilim. Ama en azından etrafta alenen "Koca Arıyorum!" şeklinde gezinmiyorum yani!

Belki hatırlarsınız. Hoşgeldin Esas Oğlan başlıklı yazıda bir tür Kutsal İttifak'tan bahsetmiş ve bu tip hatunlarla ilgili ayrıca bir yazı yazacağımı da belirtmiştim. İşte bu yazı o yazı.

Her şeyden önce bu tip hatunların çalışma hayatında varolma nedenlerini yazmak lazım, ki bu da "Uygun bir koca adayı yakalamak!" Peki, bu hatunları nasıl tanırsınız? Bu tip hatunlar gündüzün köründe, gecenin körü gibi giyinirler. Hani sanki sabah işe değil de, akşam işe gidermiş gibi :o) Hani o kıyafetle kahvaltı yaptıklarını düşünmek bile komik olur, zira muhtemelen giydikleri kıyafetin yanına bir peynirli poğaça, yanına da ince belli bir bardakta çay değil de, olsa olsa bir bardak martini eşlik edebilir. Onların kıyafetleri iş kıyafeti değil, daha çok gece kıyafeti, hatta tam tabiriyle "tuvalet" tadındadır.

Diyelim o kadar abartılı bir kıyafet giymemişler... Kıyafetin kumaşı olmasa bile başka bir yeri mutlaka abartılıdır. Mesela normal iş kadınlarının etek boyları dizde, ya da diz üstünde olursa, bu normal olmayan koca avcılarının normali de dizin üstünde, ama nedense kıçlarının hemen altındadır. Belki abartı diye inanmayacaksınız ama, bir kere, liseli fantezisi yapıp ekose etek giyerek işe gelenini bile görmüştüm. Ve inanın abartan ben değilim!

Bu insanların bir şekilde mutlaka dikkat çekmeleri gerektiğinden, bazen aksesuarları abartılı olur. Ne bileyim, mesela avize tadında küpeleri ya da dirseklerine kadar taktıkları hayvan boyutunda bilezikleri vardır. (Hatta bu bilezikler bazen, şakkırı şukkuru şeklinde çıkardıkları sesler yüzünden ekstra sinir bozucu olurlar) El tırnakları her zaman manikürlü ve mutlaka moda renge boyanmıştır. Küpeleri yoksa kolyeleri, o da yoksa broşları vardır... Vardır da vardır...

Gelelim ayakkabılara... Zaten genelde bir giydiklerini ertesi gün asla ayaklarında göremezsiniz. Ve de pek tabii o ayakkabılarına uyan çantalarını. Ayakkabılar genelde seksidir. Topukları ise hani şu apartman topuk olanlardandır ama onlarınki pek tabii gökdelen topuktur. Çünkü onlara apartman derseniz ayakkabıları gücenebilir. Yalnız bu hatunları belki de tebrik edebileceğimiz tek bir konu vardır: Gökdelen topuklularla yürümek. Bu konuda kendilerine hakettikleri yıldızlı pekiyilerini vermek gerekir. Onları gören, analarının karnından değil topuklularla fırlamak, ana rahmine bile topuklularla düştüklerini sanabilir. Onların ayakları ağrımaz, bilekleri burkulmaz, ayakkabıları hiç çamurlanmaz, hatta tozlanmaz.

Şimdi sıra suratlarında... Pek tabii gece elbisesi giyince, suratınıza yapacağınız makyajınız da gece makyajı, saçlarınız da ona uygun bir saç olur. Suratlarında kalıp kalıp fondöten bulmak mümkündür. Zira, suratlarına sürekli bu bulamaçlardan sürdüklerden, ciltleri bir türlü hava alamaz ve yüzlerinde her gün, kapatma gereği duydukları bir terslik mutlaka gerçekleşir. Allık, far, "maskara" ve daha belki benim henüz adını bile duymadığım bir sürü başka şeyi de kullanarak suratlarını "maskara"ya çevirirler. Takma kirpik ve hatta peruk takıp gelenler var bizim işyerinde. (İki gözüm önüme aksın tuvalette gördüm!) Saçlarına dair de iki kelam yazmam gerekir bence... Onlar muhtemelen yataktan kalktıklarında bile düzgündür. Zira o saçlara ne yağmur işler, ne de kar. Fırtına kopsa bile o saçların bir telinin yanlış bir şekle girdiğini, mesela rüzgara yenik düşüp uçuştuğunu asla görebilen olmamıştır.

En önemli özelliklerinden bir diğeri: Mutlaka ama mutlaka sıfır beden olurlar!! Siz her türlü yemeğe saldırıp, tüm gün yediğiniz tatlılar yetmezmiş gibi daha da fazlasını yememek için kendinizi zor tutarken, onların tüm yedikleri salatadır!

Bu hatunlardan niye mi bahsettim? İş hayatının bir parçası olma sebebi koca adayı bulmak olan bu tip bir tikitoş Cenk'in etrafında fır dönmeye başladı da ondan! Bu yetmezmiş gibi bugün ikisini başbaşa kahve içip kikirdeşirken yakaladım üstüne üstlük! Saçlarını yolucam o yellozun, o olacak yemin ederim! Hatun, şu bahsettiğim Kutsal İttifak'ta. Ve Tuna ile karar verdik: Bugünden tezi yok karşı atağa geçmeliyiz!

Şimdi benim uyumam lazım... Daha planlamam gereken hain bir saldırı var!

2 yorum:

  1. hahaahhha yazınız süper valla ,ne diyebilirim ki doğru tespit, ben babetlerle bile doğru düzgün koşturamazken ve aslında hep bir yerlere koştururken, onlar devasa incecik topukları ile sanki kordonda gezintiye çıkmış gibi iş yapmaya çalışmıyorlar mı acayip ifrit oluyorum .Aslında her akşam eve döndüğümde kendi kendime bende yarın topuklularımı giyeceğim görsünler diyorum ama sabah oldu mu sanırım aklım başıma geliyor yine :)))))

    YanıtlaSil
  2. süpersin adsız! ;o) bu tarz hatunlar tam eğlencelik aslında! onlara dair oldukça sermayem birikti bunca yıllık iş hayatımda. yazmaya devam edicem ;o)

    YanıtlaSil