O, anasının karnından ‘Profesör’ olarak doğmuştur. Yaşınızın ondan büyük, çalışma hayatınızın onunkinden daha uzun olması farketmez; o her hâlükarda sizden çok bilir, daha iyi bilir. En iyisini bilir. Her zaman en doğruyu bilmesi, onu her yaptığı işte başarıya taşır. Hayatı boyunca hiçbir işte ikinci planda kaldığı ya da herhangi bir yarışta ikinci olduğu görülmemiştir. Zira o hep birincidir. Hep liderdir. Her konuda yetenekli, her etkinlikte ilk sıradakidir.
Hep onun dediği olsun, herkes onun sözünü dinlesin ister. Ona muhalefet etmek, yapmak isteyeceğiniz son şeydir, zira dünyayı size dar eder, işi burnunuzdan getirir. O her zaman proje lideridir, asla proje elemanı olamaz. Özgeçmişinde hiçbir yerde “eleman” ya da “uzman” olarak çalışmışlığını göremezsiniz. Zira o işhayatına bile “müdür”, “yönetici” ünvanlarında atılmıştır. Sinir bozucu derecede kalabalık ağzı, herkese edecek bir sözü vardır. Herkes hakkında her istediğini, aklından her geçeni söylemeye çekinmez, kendisi hakkında en ufak bir şey söylenilmesindense hoşlanmaz. Girdiği her münakaşadan mutlaka galip çıkar. Her zaman en son sözü o söyler. Kendi doğrularına sıkı sıkıya yapışmıştır. Her ne kadar modern, geniş görüşlü geçinse, öyle olduğunu savunsa da her konuya at gözlüğüyle bakar, sabit fikrini asla değiştirmez ama sizin fikrinizi değiştirmek için atmadığı takla kalmaz. Her yanlışınızı yüzünüze vurur, her hatanızı düzeltmeye bayılır. “Seni uyarmıştım,” “Ben söylemiştim,” en çok sevdiği cümlelerdir.
Her b*ku bilen biriyle çalışmak, akıntıya karşı kürek çekmek gibidir.
Ve bu kişilerden biri de ne yazık ki benim çok bilmiş patronumdur.
Sevgili Öğretmenlerimizin Günü Kutlu Olsun !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder